Bir Kayıp Denizci (Gabriel Garcia Marquez) kitap incelemesi - Ahmed Yasir Orman

Bir Kayıp Denizci (Gabriel Garcia Marquez) kitap incelemesi

Bir Kayıp Denizci kitap incelemesi

Yazar: Gabriel Garcia Marquez (1927-2014)

Sayfa Sayısı:116
Puanım:8/10

Denizin ortasında bir kayıkta yalnız başınıza ve yolunuzu kaybetmişken ne yaparsınız? Ümitsizliğe düşüp kendinizi suyun dibine mi atarsınız? Yoksa öleceğinizi bildiğiniz halde ölüm kelimesi sizi ürperttiği için öylece açlıktan ölmeyi mi... Yoksa umudunuzu bir an olsun kaybetmeyip “Ben buradan sağ kurtulacağım!” diye haykırarak yaşam mücadelesi için çabalar mısınız? Belki böyle bir durumla hiç karşılaşmadığımız ve ileriki dönemlerde de hiç karşılaşmayacağımızı düşündüğümüz için hiç savaş görmemiş bir insanın kolaycana “Savaşırız düşmanla ne var?” demesi gibi kolaycana bu sorulardan birini seçeriz. İşte bu kitaptaki kahramanımız Luis Alejandro Velasco adlı denizci kardeşimiz için de belki de durum böyleydi ta ki denizde bir kayıkta yalnız başına on gün boyunca kalana kadar.
                Marquez’in kitabında olan tüm bu olaylar tamamen gerçektir. 1955 yılında “Caldas” adlı bir muhrip denizin dibini boylar. Gemideki 8 mürettebattan sadece Luis adlı bir denizci kurturur ve bu kardeşimiz yıllar sonra Marquez’in çalıştığı gazeteye giderek bu olayı anlatmak ister. Marquez bu göreve getirilir ve gazeteci kimliğiyle bu öyküyü yazar. Muhribin alabora olmasının sebebi fırtına değildi. O gün fırtınanın aksine hava pırıl pırıldı. Sorun muhripte taşınan aşırı yüklü mallardı ve burada büyük bir suç işleniyordu. Çünkü muhripte ne olursa olsun mal taşımak yasaktır. Yani bu kitap bazı suçları da ortaya çıkarıyordu. Tabi bu suçları çıkarması sebebiyle de gazete, baskılar üzerine bir süre sonra kapatılmıştır.
                Velasco kendini denizde bulduğunda tam olarak ne olduğunu anlamamıştı bile. Her şey çok hızlı ilerlemişti ve kendini zar zor bir kayığa attı. Arkadaşları onun kadar şanslı değildi ve oracıkta Velasco hariç hepsi boğularak öldü. Luis’in yanında ne yemek ne de su vardı. Denizin ortasında öylece çaresizce yalnız bir şekilde kalmıştı ve bu durum tamı tamına 10 gün sürecekti. Aç ve susuz bir şekilde geçen on gün... Luis ilk günler susuzluktan öleceğini düşündü mecbur çok az deniz suyu içti. Söylenenler gibi deniz suyu o kadar da kötü değildi. Bu geçen günlerde her akşam üstü köpekbalıklarıyla mücadele etti. Martı avlamaya çalıştı. Burada benim garibime giden bir şey oldu. Luis uzun uğraşlar sonucunda bir martı yakalıyor ve ağzıyla bir parçasını koparıp çiğnemeye başlıyor ama çiğneyemeyip tadını da iğrenç bir şey bulunca denize atıyor. Kaç gündür aç olan biri neden bir yiyecek için bu kadar seçici olsun ki? Hele ki yemezse ucunda ölüm varken. Demek ki o sıra insan pek de mantıklı düşünemiyor.
Luis bir kaç gün geçtikten sonra zaman kavramını yitirir. ve yanında gemide ölen arkadaşlarından birinin hayalini görüp onla konuşur. Bir ara ayakkabısını çiğnemeye çalışır ama başarılı olmaz. Kurturduktan sonra da çiğnemeye çalıştığı ayakkabıların reklamlarında oynayarak kendine yeni bir gelir kapısı sağlayacaktır. Luis tam ümidini tamamen keseceği bir vakitte de kendini karada bulur. Bundan sonra basın Luis’e ilgi gösterir ama gazetecilerle görüşmesine isim vermezler. Bu da olayı daha cazip hale getirir. Tabi her olayda olduğu gibi bu olayda zamanla unutulur gider.
                Marquez’den okuduğum ilk kitaptı bu. Dili yalın ve sade olan bu kitabın daha ilk sayfalarını okurken bu yazar tam bana göre demeden edemedim. Her yaştan okura hitap eden bu kitabı herkese tavsiye ederim. Eğer bu kitabı beğenirseniz de bu kitaba benzer olan “Life of Pi” adlı herm kitabı hem de filmi olan eseri de öneririm. Bu eserle Marquez'in kitabı arasındaki tek fark kayıktaki arkadaşımıza bir kaplanın arkadaşlık ediyor olmasıdır.
             Bu arada bu yazara başlamak isteyen arkadaşlara ilk tercihleri olarak "Yüzyıllık Yalnızlık"ı tavsiye etmem. Bu kitap biraz ağır olduğu için biraz sıkabilir insanı hem de böyle bir kitabı en iyi şekilde anlamak isteriz. İşte bu yüzden ilk tercih olarak Bir Kayıp Denizci iyi bir tercih olacaktır. Daha sonra zaten daha bir zevkle "Yüzyıllık Yalnızlık"ı da okuyacağınızdan emin olabilirsiniz.

Blogumun instagram hesabını takip etmek istersen buraya tıklayabilirsin.

Yorum Gönder

0 Yorumlar